Merhabalar,
Blu-express
havayollarından çok uygun fiyata almış olduğumuz 27 Mayıs 2011 tarihli
uçağımızla, yaklaşık iki buçuk saatlik yolculuğun ardından Roma Fiumicino havalanına vardık. Blu-express-kullananlar bilir- sadece kabin valizi kabul ediyor ve koltuk numarası yok, nereyi kaparsanız oraya oturuyorsunuz :)
Hostelworld.com yardımıyla bulmuş olduğumuz
hostelimiz Yellow Hostel' e yerleştik. Yellow Hostel Hostelworld.com' da
oldukça yüksek bir puan aldığı için burayı tercih etmiştik, pişman olmadık. Hostele kaydımızı
yaptırdıktan sonra odaya eşyalarımızı bıraktık, ve hostelin verdiği
"welcome beer" larımızı Roma sokaklarında yudumlamaya başladık.
Saat geç olduğu ve yarın sabah erkenden uyanıp şehri keşfetmek istediğimiz için
odaya çıkıp uykuya daldık.
1.
Gün: İlk durağımız Kolezyum (Colesseo) oldu. Kolezyum' un mükemmelliği bu kadar
uzun geçmişine rağmen hala ayakta olması bence. Kolezyum' a girdiğimizde
beklediğimizden daha küçük bir yapıyla karşılaştık. Kesinlikle Roma' ya gidipte Kolezyum' un içine girmeden dönmeyin.
Bu
arada Kolezyum çevresinde gladyatör ya da Roma askeri kıyafetleri giyinmiş
birçok İtalyan' a rastlıyorsunuz. Biz ne olduğunu anlamadan kendimizi fotoğraf
çektirirken bulduk, ve tabi ki babalarının hayrına değil, ufak bir ücret
karşılığında :)
Kolezyum'
a Roma Pass Card almış olduğumuz için ücretsiz giriyoruz. (http://www.romapass.it/p.aspx?l=en&tid=2)
Roma' da en azından 3-4 geçirmeyi planlıyorsanız ve daha çok şehrin tarihi
yapısını merak ediyorsanız, hem ulaşımda hem de müze girişlerinde indirim
sağlayan Roma Pass Card edinmelisiniz. Roma Pass Card sayesinde birçok yerde
bilet kuyruğu derdi çekmenize de gerek yok.
Kolezyum'dan
sonraki durağımız Roma Forumu oluyor. Roma Forumu (Forum Magnum) antik Roma'nın
geliştiği merkez bölge olarak anlatılıyor. İçeride birçok bazilika ve tapınak görüyoruz. Ve bu
yapıların da bu kadar iyi korunmasına şaşırıyor ve seviniyoruz.
Forum' a da
Roma Pass Card almış olduğumuz için ücretsiz giriyoruz.
Forumdan
çıktıktan sonra Roma' da dolaşırken listemizde olmayan muhteşem, görkemli bir
yapıyla karşılaşıyoruz. Biraz yaklaşınca bu binanın "Vittorio Emanuele II
Abidesi" olduğunu öğreniyoruz. Abide saf beyaz mermerden yapılmış.
Görkemli merdivenlere ve heykellere sahip.
Buradan
sonraki durağımız Pantheon oluyor. Pantheon Antik Roma' nın tüm tanrıları için
inşa edilmiş bir tapınak. Tüm antik Roma yapıları içinde en iyi bu yapının
korunmuş olduğunu görüyoruz.
Roma'
da her yer bir meydana çıkıyor. Meydanlara "Piazza" diyorlar.
Aşağıdaki resimlerde "Piazza Navona" da bulunan hepsi birbirinden
güzel çeşmeler.
Yürümeye
devam ediyoruz. Tiber (Tevere) nehrinden geçerek Fontana Di Trevi (Trevi
Çeşmesi)' ye gidiyoruz. Söylentiye göre sadece Türkler buraya Aşk Çeşmesi
diyormuş. Başka bir söylentiye göre de bu çeşmeye bozuk para atanlar muhakkak
bir daha Roma' ya geliyormuş. 4 sene oldu ama ben hala gitmedim :)
Gezimize
"Piazza Di Spagna" (İspanyol Merdiveni) ya yürüyerek devam ediyoruz.
Bu meydanın eski yazarların ve sanatçıların buluşma meydanı olduğunu
öğreniyoruz. İspanyol Merdivenleri' nin hemen karşısında Roma' nın İstiklal
Caddesi var. Sağlı sollu dünyanın en ünlü ve en pahalı dükkanlarının
sıralandığı bir cadde. Aslında çok da esprisi olmayan ama yıllardır dolup taşan
bir yer burası.
Akşam
yemeğimizi yeyip, gün boyunca görmüş olduğumuz bu güzelliklerin bir de akşam
nasıl göründüklerini merak ediyoruz, ve düşüyoruz yollara.
Görünüşte
çok fazla yer gezmiş gibi görünsek de, bu yerler birbirine o kadar yakın ki
hepsi 1 günde çok rahat gezilebilir.